Can Bizim İçin Yazdı; Washington D.C !



2014 yılının Haziran ayında bulunduğum Washington D.C ile ilgili izlenimlerimi baskı altında kalmadan “kendi hür irademle”  :) sizlerle paylaşmak istiyorum.

Washington D.C Amerika birleşik devletlerinin 50 eyaletinin bağlı bulunduğu merkezi ve başkenti. DC kısaltması Kolumbiya Bölgesi (District of Columbia) anlamına geliyor. Burası Maryland ve Virginia eyaletlerinin arasında kalan bölge. Sık sık eyalet olan Washington ile karıştırılır ancak state (eyalet) olan Washington Amerika Birleşik Devletlerinin Seattle ve Spokane gibi büyük şehirlerini bünyesinde bulunduran, Büyük Okyanus kıyısındaki en kuzeyde yer alan eyalettir. Onun için D.C önemli arkadaşlar :-)

Ülkemizle kıyaslayacak olursak bir nevi Türkiye’nin Ankara’sı. White House (Beyaz Saray)’ın yanında Dünya büyükelçiliklerinin hemen hemen hepsi, ABD yüksek mahkemesi, ABD kongresi, Pentagon ve bir çok Hollywood filmine konu olan FBI burada bulunur. Şehirde metroya bindiğinizde sokaklarda dolaştığınızda takım elbiseli birçok devlet memuruna rastlayabilirsiniz.

Amerika tarihi hakkında bilgi edinmek, devlet işleyişi ve kültürel dokusu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız muhakkak gitmenizi tavsiye ederim Washington D.C’ye. Buraya ayıracağınız süre sizin performansınıza bağlı olmakla birlikte benim kanaatim 3-4 günün yeterli olacağıdır.

University of Maryland’de yapacağım çalışmalarla ilgili taaa Amerikanın göbeğinden (Colorado) Columbia bölgesine gitmiş bir birey olarak tabiki D.C yi es geçemezdim. Her gün Maryland’de bulunan College Park istasyonundan metroya binerek D.C ye rahatça ulaşım sağlayabiliyordum. Metro bir Melih metrosu değil ama idare eder:-)


D.C metrosu Green, Yellow, Red, Orange ve Blue olmak üzere 5 hattan oluşuyor. Gezilecek görülecek yerlere ulaşım için en doğru araç. 
15 dolara alacağınız bir city card ile 
hem ekonomik hem hızlı ulaşım sağlanabilir. Ulaşıma ödediğiniz ücret kullandığınız hatta ve metro içerisinde kaldığınız süreye göre değişmekte. Sabit bir ücret ya da 45 dk olayı yok:-)

Uzun lafın kısası Amerika’da araba kiralamadan rahatça gezebileceğiniz bir şehir Washington D.C. 
İtiraf ediyorum ilk başta bir kafa karışıklığı yaşamadım değil Ankara’dan sonra :-)


Gezip görülebilecek yerler bir hat boyunca desek yanlış söylemiş olmayız. Bu hatta Capitol Building (Kapitol Binası) ile başlayalım. Kapitol binası ABD yönetiminin yasama merkezi. İçeride fotoğraf çekmeme müsaade etmediler o yüzden dış mekan fotoları gönderiyorum ki o short ile oraya girebilmek için bile ne diller dökmüştüm :-)


Kapitol binasının hemen doğusunda ise Amerika Yüksek Mahkemesi (Supreme Court) bulunuyor. Yani ABD’deki en üst mahkeme. Devletin ulusa, eyaletin eyalete ve hükümetin yurttaşa karşı yetkilerinin sınırlarının belirlendiği organ. Organ diyorum ama bi yanlış olmasın :-)



Buradan batıya doğru ilerlendiğinde müzelerden oluşan adete bir koridorla karşılaşacaksınız. Sağınız solunuz müze. Smithsonian Institute demek daha doğru olacak. Bu enstitü bünyesinde 14 adet müzeyi bulunduruyor. Bunlardan 13 tanesi D.C’de diğeri ise New York’da. Smithsonian ailesi Amerikanın en zengin ailelerinden birisi ve müze sahipleri olarak bilinmekteler. Bu müzelerden bazıları şunlar: National Museum of the American Indian (tavsiye etmem), Air and Space Museum (Süper bir yer), American History Museum (10 üzerinden 7), Natural History Museum (10 üzerinden 8) ve National Gallery gibi. Ha bu arada müzeler ÜCRETSİZ.


Batıya doğru ilerlemeye devam ediyorum. İşte Washington Monument. Bir nevi dikilitaş. Amerikanın simgesi (özgürlük anıtıyla yarışır). Bu şehirde bu taştan yüksek bina yapmak kesinlikle yasak!




Batıya ilerlemeye devam. World War-II Memorial. Bush dönemi eserleri :-)


Batıya hep batıya. Memorial’lar başlıyor. İlk olarak Lincoln Memorial. Abraham Lincoln Amerika’da köleliği bitiren adam. Aynı zamanda Birleşik devletlerin ilk Cumhuriyetçi Partili başkanı.


Lincoln Memorial’ın bahçesinde diyebileceğimiz bir yer. Az biraz doğuda Kore Savaşı Anıtı.

Sırada Martin Luther King Jr. Memorial var. Dünyada ırksal eşitliğin yılmaz savunucusu. Nobel Barış Ödüllü lider. Amerika’da kendi adına bir tatil günü var :-)



Luther King Memorial dan güneye devam ediyorum. Franklin Delano Roosevelt Memorial. Kendisi Amerika’nın en uzun süre görevde kalmış başkanı. Nami diğer FDR. Amerika tarihinde Roosevelt dışında 2 kereden fazla seçilmiş hiçbir başkan yok.


Güneye devam son Memorial Jefferson..

Memoriallardan sonra tekrar Washington Monument istikametine yürüyorum bu lokasyondaki son durağım White House. Gittiğim gün ziyaretçilere kapalıymış. Çok da bir şey kaybettiğimi düşünmüyorum. Bahçede bir fotoğraf yeterli :-)










Buralar dışında daha bir çok yer var gezilip görülebilecek D.C’de. Hepsine gittim fakat tek tek bahsetmeyeceğim o doktora bitmeyecek çünkü :-)) Şehir içinde metro hattında muhakkak görmeniz gereken yerleri nacizane söyleyecek olursam; Adams Morgan, Italy town ve China town’u görmeden gelmeyin efendim. Buralarda bir çok taverna, lokanta hatta türk lokantası dahi bulabilirsiniz. China town’da kendinizi bir Çin mahallesinde hissedebilir Italy town da dolu dizgin eğlenebilirsiniz :-)



Bölgede yaşayan halkın %70’lik kesimini zencilerin oluşturduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Biraz sıkıntılı bir toplum olarak biliniyorlar bu ülkede. Bence keyifli matrak insanlar. Müzik namına apayrı bir yetenekleri olduğuna inanıyorum. Benim gibi lümpen bir eyaletten geliyorsanız buralara, az biraz dikkatli olmakta fayda var. Washington D.C’den Baltimore ve New York’a da geçebilir buraları da görebilirsiniz ki o kadar gelmişken muhakkak gitmenizi tavsiye ederim. New York “Bolt Bus” adındaki otobüslerle Green Belt durağından (College Park’ın az biraz doğusu caminin yanı :) ) 4-5 saat bir mesafede D.C’ye. Bir üniversite eyaleti olan Maryland’e de uğramanızı University of Marylan’e gitmenizi de öneririm. Gezin görün yaşayın yaşatın hoşça ve dostça kalın…

                                                                                                         Can

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder